kabarmak

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish قبارمق (kabarmak, “to swell or puff up, to blister”),[1] from Proto-Turkic *kāp- (“to swell, to form blisters”),[2] possibly with the suffix Proto-Turkic *-gar.[3] Can also be analyzed as kaba (“heavy, gross”) +‎ -ar (“verb forming suffix”). Cognates with Azerbaijani qabarmaq, Kyrgyz кабаруу (kabaruu), Turkmen gabarmak.

Pronunciation
  • IPA(key): /ka.baɾˈmak/
  • Hyphenation: ka‧bar‧mak

Verb

kabarmak (third-person singular simple present kabarır)

  1. (intransitive) To rise, to expand upward, to bloat, to inflate.
    Synonyms: şişmek, genişlemek
  2. (intransitive) (for a liquid) To be about to overflow; to surge, to well up.
    Synonyms: kaynamak, köpürmek
  3. (intransitive) (for costs, a price) To increase, to rise.
  4. (intransitive) (for an animal) To puff up, to fluff up to intimidate.
  5. (intransitive) (for fabric) To pill up, to become fluffy or fuzzy.
    Synonyms: tüylenmek, boncuklanmak
  6. (intransitive) To form blisters or bubbles on the surface due to moisture or heat.
  7. (intransitive, figuratively) (for emotions) To intensify, to grow stronger.
  8. (intransitive, figuratively, by extension to animals) To puff up in a threatening manner.
    Synonyms: horozlanmak, diklenmek
  9. (intransitive, figuratively) To boast, to flatter oneself, to brag.
    Synonyms: böbürlenmek, gururlanmak

Conjugation
Conjugation of kabarmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive kabarmak
impersonal participle imperfective kabaran
perfective kabarmış
prospective kabaracak
personal participle non-prospective kabardığım kabardığın kabardığı kabardığımız kabardığınız kabardıkları
prospective kabaracağım kabaracağın kabaracağı kabaracağımız kabaracağınız kabaracakları
verbal noun kabarma
way of doing kabarış
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist kabarırım kabarırsın kabarır kabarırız kabarırsınız kabarırlar
imperfective kabarıyorum kabarıyorsun kabarıyor kabarıyoruz kabarıyorsunuz kabarıyorlar
past perfective kabardım kabardın kabardı kabardık kabardınız kabardılar
imperfective kabarıyordum kabarıyordun kabarıyordu kabarıyorduk kabarıyordunuz kabarıyorlardı (or kabarıyordular)
future kabaracağım kabaracaksın kabaracak kabaracağız kabaracaksınız kabaracaklar
inferential perfective kabarmışım kabarmışsın kabarmış kabarmışız kabarmışsınız kabarmışlar
aorist kabarırmışım kabarırmışsın kabarırmış kabarırmışız kabarırmışsınız kabarırlarmış (or kabarırmışlar)
imperfective kabarıyormuşum kabarıyormuşsun kabarıyormuş kabarıyormuşuz kabarıyormuşsunuz kabarıyorlarmış
conditional simple kabarsam kabarsan kabarsa kabarsak kabarsanız kabarsalar
perfective kabarsaydım kabarsaydın kabarsaydı kabarsaydık kabarsaydınız kabarsaydılar
optative kabarayım kabarasın kabara kabaralım kabarasınız kabaralar
progressive kabarmaktayım kabarmaktasın kabarmakta kabarmaktayız kabarmaktasınız kabarmaktalar
necessitative kabarmalıyım kabarmalısın kabarmalı kabarmalıyız kabarmalısınız kabarmalılar
imperative kabar kabarsın kabarın kabarsınlar
Positive interrogative
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist kabarır mıyım? kabarır mısın? kabarır mı? kabarır mıyız? kabarır mısınız? kabarırlar mı?
imperfective kabarıyor muyum? kabarıyor musun? kabarıyor mu? kabarıyor muyuz? kabarıyor musunuz? kabarıyorlar mı?
past perfective kabardım mı? kabardın mı? kabardı mı? kabardık mı? kabardınız mı? kabardılar mı?
imperfective kabarıyor muydum? kabarıyor muydun? kabarıyor muydu? kabarıyor muyduk? kabarıyor muydunuz? kabarıyorlar mıydı?
future kabaracak mıyım? kabaracak mısın? kabaracak mı? kabaracak mıyız? kabaracak mısınız? kabaracaklar mı?
inferential perfective kabarmış mıyım? kabarmış mısın? kabarmış mı? kabarmış mıyız? kabarmış mısınız? kabarmışlar mı?
aorist kabarır mıymışım? kabarır mıymışsın? kabarır mıymış? kabarır mıymışız? kabarır mıymışsınız? kabarırlar mıymış?
imperfective kabarıyor muymuşum? kabarıyor muymuşsun? kabarıyor muymuş? kabarıyor muymuşuz? kabarıyor muymuşsunuz? kabarıyorlar mıymış?
conditional simple kabarsam mı? kabarsan mı? kabarsa mı? kabarsak mı? kabarsanız mı? kabarsalar mı?
perfective kabarsa mıydım? kabarsa mıydın? kabarsa mıydı? kabarsa mıydık? kabarsa mıydınız? kabarsalar mıydı?
progressive kabarmakta mıyım? kabarmakta mısın? kabarmakta mı? kabarmakta mıyız? kabarmakta mısınız? kabarmaktalar mı?
necessitative kabarmalı mıyım? kabarmalı mısın? kabarmalı mı? kabarmalı mıyız? kabarmalı mısınız? kabarmalılar mı?
Negative declarative
infinitive kabarmamak
impersonal participle imperfective kabarmayan
perfective kabarmamış
prospective kabarmayacak
personal participle non-prospective kabarmadığım kabarmadığın kabarmadığı kabarmadığımız kabarmadığınız kabarmadıkları
prospective kabarmayacağım kabarmayacağın kabarmayacağı kabarmayacağımız kabarmayacağınız kabarmayacakları
verbal noun kabarmama
way of doing kabarmayış
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist kabarmam kabarmazsın kabarmaz kabarmayız kabarmazsınız kabarmazlar
imperfective kabarmıyorum kabarmıyorsun kabarmıyor kabarmıyoruz kabarmıyorsunuz kabarmıyorlar
past perfective kabarmadım kabarmadın kabarmadı kabarmadık kabarmadınız kabarmadılar
imperfective kabarmıyordum kabarmıyordun kabarmıyordu kabarmıyorduk kabarmıyordunuz kabarmıyorlardı
future kabarmayacağım kabarmayacaksın kabarmayacak kabarmayacağız kabarmayacaksınız kabarmayacaklar
inferential perfective kabarmamışım kabarmamışsın kabarmamış kabarmamışız kabarmamışsınız kabarmamışlar
aorist kabarmazmışım kabarmazmışsın kabarmazmış kabarmazmışız kabarmazmışsınız kabarmazlarmış
imperfective kabarmıyormuşum kabarmıyormuşsun kabarmıyormuş kabarmıyormuşuz kabarmıyormuşsunuz kabarmıyorlarmış
conditional simple kabarmasam kabarmasan kabarmasa kabarmasak kabarmasanız kabarmasalar
perfective kabarmasaydım kabarmasaydın kabarmasaydı kabarmasaydık kabarmasaydınız kabarmasaydılar
optative kabarmayayım kabarmayasın kabarmaya kabarmayalım kabarmayasınız kabarmayalar
progressive kabarmamaktayım kabarmamaktasın kabarmamakta kabarmamaktayız kabarmamaktasınız kabarmamaktalar
necessitative kabarmamalıyım kabarmamalısın kabarmamalı kabarmamalıyız kabarmamalısınız kabarmamalılar
imperative kabarma kabarmasın kabarmayın kabarmasınlar
Negative interrogative
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist kabarmaz mıyım? kabarmaz mısın? kabarmaz mı? kabarmaz mıyız? kabarmaz mısınız? kabarmazlar mı?
imperfective kabarmıyor muyum? kabarmıyor musun? kabarmıyor mu? kabarmıyor muyuz? kabarmıyor musunuz? kabarmıyorlar mı?
past perfective kabarmadım mı? kabarmadın mı? kabarmadı mı? kabarmadık mı? kabarmadınız mı? kabarmadılar mı?
imperfective kabarmıyor muydum? kabarmıyor muydun? kabarmıyor muydu? kabarmıyor muyduk? kabarmıyor muydunuz? kabarmıyorlar mıydı?
future kabarmayacak mıyım? kabarmayacak mısın? kabarmayacak mı? kabarmayacak mıyız? kabarmayacak mısınız? kabarmayacaklar mı?
inferential perfective kabarmamış mıyım? kabarmamış mısın? kabarmamış mı? kabarmamış mıyız? kabarmamış mısınız? kabarmamışlar mı?
aorist kabarmaz mıymışım? kabarmaz mıymışsın? kabarmaz mıymış? kabarmaz mıymışız? kabarmaz mıymışsınız? kabarmazlar mıymış?
imperfective kabarmıyor muymuşum? kabarmıyor muymuşsun? kabarmıyor muymuş? kabarmıyor muymuşuz? kabarmıyor muymuşsunuz? kabarmıyorlar mıymış?
conditional simple kabarmasam mı? kabarmasan mı? kabarmasa mı? kabarmasak mı? kabarmasanız mı? kabarmasalar mı?
perfective kabarmasa mıydım? kabarmasa mıydın? kabarmasa mıydı? kabarmasa mıydık? kabarmasa mıydınız? kabarmasalar mıydı?
progressive kabarmamakta mıyım? kabarmamakta mısın? kabarmamakta mı? kabarmamakta mıyız? kabarmamakta mısınız? kabarmamaktalar mı?
necessitative kabarmamalı mıyım? kabarmamalı mısın? kabarmamalı mı? kabarmamalı mıyız? kabarmamalı mısınız? kabarmamalılar mı?

Derived terms

References
  1. Redhouse, James W. (1890) “قبارمق”, in A Turkish and English Lexicon‎, Constantinople: A. H. Boyajian, page 1431
  2. Starostin, Sergei, Dybo, Anna, Mudrak, Oleg (2003) “*Kāp-”, in Etymological dictionary of the Altaic languages (Handbuch der Orientalistik; VIII.8), Leiden, New York, Köln: E.J. Brill
  3. Nişanyan, Sevan (2002–) “kabar-”, in Nişanyan Sözlük

Further reading
  • “kabarmak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
This article is issued from Wiktionary. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.